Pısırık Canavar Yazıyor.

26 Temmuz 2010 Pazartesi

I go out on friday night and i come home on Saturday morning

18 Temmuz 2010


Merhabalar tekrar.yazlıkta internet bulunmadığı için yine Word dosyalarına yazıyorum.. Olsun hala mutluyum ben. Bayan kaprisin ( halam olur kendisi ) işten kaçma çabaları ortada yapılan bir iş görünce çocukların peşine düşmeleri, evin kaynanasının arada tutan saçmalık krizleri olmasa da gayet hoş bir tatil geçiriyorum sayın okur. Bu da yeni hitap şeklim. Aslında düşününce çok güzel bir duygu içimden geçenleri beni yargılamayan insanlara aktarabilmek.


İnternetin en iyi özelliği bu değil mi. her şey ortada gibi görünse de istediğin her şeyden saklanabiliyorsun.alabileceğin tepkiler,eleştiriler veya herhangi bir yargılanma.istersem yorumları kapatabilir ve sanki herkes beni seviyormuş ve herkes ne yazdığımı önemsiyormuş gibi düşünebilirim…..

Ama merak etmeyin bu kadar öbsesif değilim.ahahahhahah kötü cadı kahkahamı duydunuz mu :D


Herneyse birazcık duygusal takılmış olmam bir yaz gününün eğlencesini silemez :D

İ go out on friday night and i come home on Saturday morning o zaman


3 gündür yazlıkta değildim.yeni geldik.dün yani.tam kuzenlerle dışarı çıkcaz akıcaz kopucaz filan diyorduk ki büyük kuzen M.efendi bir havalar bir şeyler.herhalde bizi artık istemiyor dedik.gitmedik yanına.meğersem bizi değil de küçük kardeşini istemiyormuş.onu öğrenince çok rahatladım.en sevmediğim şey başkasının yanımda rahatsız olmasıdır.hep korkarım hatta.

23 Temmuz 2010 Cuma

playlistt

Nouvelle star-anyone else but you


Scorpions-hotel California

Pixie lott-boys and girls

Pixie lott-without you

Fergie-quando quando quando

*Audio bullys-only man



(aslında görüldüğü gibi tatilde playlistim pek değişmiyor.birkaç şarkı dışında yeni ekleme yok)

15 Temmuz 2010 Perşembe

and i will give to you summer wine

5 gündür izmirdeyim.yani il sınırları içinde.daha önce özderedeydim.babaannemlerin yanında.yazlıkta.şimdi anneannemlerdeyim.en cok atraksiyonu yazlıkta geçirdim.onları anlatıcam şimdi :D

ilk gün bi family affair tipi bi şey oldu.halamlar ve babamın teyzesinin çocukları ve bizim aile.işte tam anlamıyla family affair olmuş.o gün akşam yemeğinden sonra toplucana çıktık özdere sokaklarına.biz dolanırken büyük kuzen hadi A.yı çağıralım dedi.hııı olur dedik.gitti onu aldık evinden.peki bi yakışıklılaşmış laf aramızda :D sonra sahile inip oturcak bi cafe bulduk.sonra ordan kalktık filan.ben hıh dedim artık bu gece sıkıcı sıkıcı geçer eve gideriz birazdan dedim.işte o anda M.dedi ki;
-hadi herkes eve gidip mayolarını alsın gelsin.ilerdeki sitenin havuzuna girelim.
biz önce ciddiye almadık.sonra baktık kendi gidiyor.ana dedik napıyo bu.sonra herkesler gitti giyindi geldi saat gece 12.40 civarı.gidene kadar 1 oldu.gittik kapı açıkmış.herkes bir koştu havuza.baya bi gürültü oldu.atlaya atlaya öldüler.sonra komşu teyze çıktı.napıyosunz siz filan.malum kızgın ev sahibi durumu...
çok eğlenceliydi.12 kişiydik ama az buz değil.ben lolumsu ve A1 girmedi.akıllı usluyuz ya :D
o gece de öyle bitti.2 de girdik eve.pek bi eğlenceliydi.izin isterken babam da iyi çok geç kalmayın M.lerle gelin dedi sadece.ona daha bi şaşırdım.uyuz halam da espri yapcam diye kıvranıyodu.5 te gelin bari hıhıhıhıhıh diye :D hahayt ben senin kızlarını da görcem bayan.
bu da birkaç görüntü ;


diğer günler de eğlenceliydi.ama bununla kıyaslayınca solda sıfır kaldı.neyse hala bitmedi günler.daha eğlencelilerine artık :D

7 Temmuz 2010 Çarşamba

şehir merkezinde bile bahtsız bedevi olunur

Hayat ne garip.ve kader...ya da kaderden habersiz gelcek hakkında bir sürü plan yapan insanlık garip olan.Herkes farklı ifade eder; alın yazısı kader kısmet bazılarına göre evren hatta karma...Her ne isim alırsa alsın hangi inançta olursa olsun önüne geçilemeyen bir kuvvettir kendisi.kimse bilmez nelerle karşılaşacağını kaderi sayesinde.ama herkes çoğu zaman planlar yapar , yapılacaklar listesi hazırlar ve daha bir sürü şey.ancak eğer kaderin izin vermiyorsa yapmak istediklerine bir adım ileri gidemezsin.hem de öyle bir engel çıkar ki elinden hiçbir şey gelmez.sitem edicek gücün bile kalmaz.

İşte bugün o durumlardan birini yaşadım.hem de 'oha !' diyebileciğim bir şekilde.durumu kısaca özetliyim.tatile gidebilmemiz için babamın arkadaşının (İ) izininin bitmesi babam giderken yerinde onun olması gerekiyordu.gayet basit bir mantık.ancak birden kader bize 'onu unutmamamız gerektiğini' hatırlattı.İ'nin babası hastalanmış ve hemen İ'nin babasının yanına gitmesi gerekmiş.ne zaman döneceği belli değil.babasına nolcağı belli değil.bizim tatile nolcak o hiç belli değil.bu sene ilk kez her zamankinden farklı bir tatil yapalım başka bir yere gidelim demiştik.işte kader tam da burada devreye giriyor.demekki izmir'den başka şehirde tatil yapılmayacak.

Hani filmlerde olur ya.esas karakterin başına öyle bir şey gelir ki izlerken bile yok artık dersiniz.Hayatının en önemli olayını saniye farklarıyla kaçırır.ve kız sonunda kollarını iki yana bırakıp söyleyecek söz bulamaz.yalnızca baka kalır yaşadıklarına...

İşte bu haberi aldığım da böyle hissettim.tamam çok da büyük bir felaket değil benim durumum ama o kadar istiyordum ki.bir şeyi çok istersen olmaz derler ya.sırf o yüzden bu durumdan kendimi suçlu hissettim.neredeyse İ'nin babası benim yüzümden hasta oldu diyeceğim.

Aslında kader de aynen bu mantıkla çalışan bir düzenek değil mi.örneğin ben yolda yürürken bile başkalarının hayatlarını değiştirmiş olabilirim.insanın bu korkuyla yaşaması ne zor.neyse ki bu kadar düşünceli olcak kadar gelişmiş bir empeti yeteneğim yok.

Sonuç olarak şu an yapabileceğim hiçbir şey yok.ama ben hala kaderin bize iyi davranabileceği ihtimali için umutluyum.

6 Temmuz 2010 Salı

tatil dönemi playlist

+*mars volta-l'via l'viaquez
++*barry louis-all i want is you (juno OST)
belle and sebastian-expectations
+++*kill bill soundtrack-please dont let me be misunderstood
+*lily allen-fuck you
+lily allen-LDN
+lily allen-the fear
+*lissie-when im alone
+*maroon 5-misery

NOT: yıldızlılar kesin tavsiye ettiklerim.artılar da hızlı olup olmayanlar.

shopping-mania

Hiç kınamayacağım bir hastalıktır heralde bu.bu hafta iyice anladım.tatil alışverişi kadar sevdiğim bir şey yokmuş ya.tamam çok da sağlıklı değil hergün deli gibi almak ama böyle pek bir güzel oldu.çok mutluyum şu an.

mutluluğumun bir başka nedeni de S. Dün bana şarkı gönderdi.ne kadar da şirin bir şarkıydı.hüzün kovan kuşu gelmiş şarkının adı.herbeyse yine umutlanmaya başladım.saçmalamamaya çalışıyorum üstelik.yazın böyle bi anlık hevesle hata yapmıcam.umarım yani.ahh öyle tatlı konuşulmaz ki S sende hiç bilmiyorsun..

yine günlüğe döndü blog.benim amacım aslında biraz da sanatsal yazılar yazmak.neyse önümüzdeki birkaç gün evdeyim.tatil öncesi şöyle sanat içerikli sayılabilecek yazı yazarım umarım.

bu vidyoyu paylaşmassam ölürüm


gitme kal diyemedim - athena cover

4 Temmuz 2010 Pazar

belki arkadaşsız kalmak benim ödülümdür

Dün ve önceki gün M ile birlikteydik.bizde kaldı hatta.ama hayatımın en sıkıcı 2 günü diyecek olsam yeridir.gerçek yüzünü gördüm neredeyse.hani demişler ya birini tanımak için beraber yemek ye diye.aynen öyle.sofra olarak değil de aynı evde vakit geçirmek anlamında da etkili bir yöntem o.çok yakınız aslında ama yakınlık farklılıkları azaltmıyormuş.bunu annem söylese eminim çemkirirdim.ama gerçek buymuş.haklı çıktı yine.

Tavırları belli ediyormuş insanın hayat görüşünü,aileden aldıklarını hatta gelecek planlarının gerçekleşme olasılığını bile.Herneyse yaptıklarını filan anlatmayacağım.Tamam dedikoducu kız havaları yaptığım yazılar da oldu ama ciddiyim bu sefer.

Ama sonuç olarak şunu söyliyim,3 boyutlu arkadaş(internetten konuştuklarımı demiyorum) konusunda çok şanssızım.ama bu tip olayları yaşadıkça da gerek olmadığını görüyorum.Yani tamam,asosyal olmamak lazım tabi de içli dışlı olduğum birisi yoksa da arayışa girmiyorum artık.belki arkadaşsız kalmak benim ödülümdür.....
-violet-